Endüstri 4.0, deniz ürünleri sektörüne yeni fırsatlar sunuyor. Sektörde doğa dostu ve yenilikçi uygulamalara yönelen firmalar global pazarın trendlerini daha hızlı yakalıyor.
Katma değerli ürünler geliştirerek bu ürünleri en sağlıklı haliyle tüketiciye soğuk zinciri bozmadan ulaştırabilecek lojistik ağın kurulması ise sektör gündeminin en üst sıralarında yer alıyor.
Deniz ürünleri sektöründe, Endüstri 4.0 ile ihtiyaçları iyi okuyarak, ona uygun ürünler ve çözümler üreten kazanıyor. İhtiyaç noktalarını iyi tespit edebilen ve yenilikçi üretimle katma değerli ürünler geliştirenler pazarda fark yaratıyor. Yaygın olarak et ve tavuk mamullerinde kullanılan MAP ambalaj, balık ürünlerinde tüketicinin tercihleri arasında yer alıyor. Somon balığının yanı sıra, Türkiye’de yetişen çipura, levrek, istavrit, palamut ve hamsinin yeni hijyenik ve pratik paketlerde satışı artıyor.
Leröy Türkiye Genel Müdürü Ümit Güvenç, Leröy olarak Endüstri 4.0’ın mekanizasyon sürecinde orta-ileri seviyede olduklarını belirterek; “Bu teknoloji ile daha fazla miktarda taze balık, marketlerdeki soğuk dolaplarda temizlenmiş olarak satılıyor ve tüketim rahatlığı insanları daha çok balık tüketmeye teşvik ediyor” diyor. Lojistikte gelişen dijital uygulamalar, israfın önüne geçerek zincir içerisinde gıdaların bozulmadan ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmesine imkan sağlıyor. Dijital dönüşüm, tedarik zinciri ve lojistiğin pek çok alanında kendini gösteriyor. Bu değişim sayesinde Türkiye’de üretilecek katma değerli ürünlerin ülkenin her yerinden, dünyanın farklı bölgelerine taşınabilmesi mümkün olabilecek.
Norveç “Gelecek Okyanusta” diyor.
Norveç, dünyada her gün 37 milyonun üzerinde tüketilen ürünleri ile dünyanın ikinci en büyük deniz ürünleri üreticisi konumunda. Zengin denizcilik mirasını, yenilikçi teknoloji ve uzun vadede sürdürülebilir sanayiye bağlılığı ile güçlendiren Norveç, sürdürülebilir balıkçılık politikalarını oluşturabilmek adına ticari su ürünleri üreticilerinin, ticari organizatörlerin ve bilimsel araştırmacıların çıkarlarını dengelemeye öncelik veriyor.
Ülkede sektöre yönelik bilimsel araştırma ve düzenleme maliyetlerinin tümü, ihracattan gelen satış vergileri ile sanayi tarafından ödeniyor. Üretim hacmi hızla artan Norveç’in deniz ürünlerinin yaklaşık yüzde 95’i başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülkeye ihraç ediliyor.
Norveç’te özellikle deniz ürünleri sektöründe Endüstri 4.0 oldukça önemli bir paya sahip. Leröy’ün Norveç’te hükümet denetiminde çalışan Greenpeace ile ortak bir projesi bulunuyor. Ocean Forest adı verilen proje yüzde 2 olan okyanus kullanımını, dünyayı gelecekte bekleyen açlığı önleyebilecek kaynak yaratması amacıyla, daha da yükseltmeyi hedefliyor. Klasikten biraz daha gelişmiş bir balık çiftliğinin yanında denizin dibine kadar uzanan halatlar yer alıyor. Belirli bir derinliğe kadar bu halatlarda midye yetiştiriliyor ve bu midyelerden çıkan organizmalarla çiftlik besleniyor. Böylece sistemin kendi içinde bir yaşam döngüsü kurulmuş oluyor.
Proje “The Future is in the Ocean” yani “Gelecek Okyanusta” diyerek sürdürülebilirliği bir sonraki boyuta taşıyor. Çalışmanın su ürünleri sektörünün geleceğini yönlendirebileceğini dile getiren Leröy Türkiye Genel Müdürü Ümit Güvenç, “Benzer projeler Türkiye’nin denizlerinde uygulanabilir. Bu konuda her zaman işbirliğine hazırız” diyor.
119 Yıllık Şirket
1899 yılında Norveç’te kurulan ve 2005 yılından bu yana Türkiye’de hizmet veren Leröy, dünyanın en büyük ikinci Atlantik somonu üreticisi ve Norveç’in en büyük su ürünleri ihracatçısı. Her gün dünyanın 70 farklı ülkesinde 3.5 milyon kişi Leröy tarafından üretilen deniz ürünlerini tüketiyor. Şirketin İzmit Kartepe eteklerinde balık işleme tesisleri bulunuyor.
Norveç, Teknoloji Yatırımına Öncelik Veriyor
Norveç’in balıkçılık sektöründeki başasının temelinde deniz araştırmaları, balıkçılık düzenlemeleri, deniz ve kıyı balıkçılığı alanlarının korunması önemli bir rol oynuyor. Norveçli deniz üreticileri ve deniz bilim insanları, seçilen birkaç teknolojik alandaki yenilikçi yatırımlarla bir asırlık balıkçı geleneğini güncelleştirmek ve deniz ürünleri üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak için birlikte hareket ediyorlar.
Deniz üreticilerinin son 50 yılda geliştirdiği balıkçılık teknolojileriyle daha düşük derinliklerde balık üreticiliği daha verimli hale gelmiş durumda. Uluslararası işbirliği Norveç’in deniz endüstrisi için çok önemli konumda. Norveçli balıkçıların yüzde 90’ı Norveç’teki stoklarını diğer ülkelerle paylaşıyor. İşbirliği Uluslararası Denizlerde Keşif Konseyi (ICES) ve Kuzey-Doğu Atlantik Balıkçılık Komisyonu (NEAFC) gibi forumlar aracılığıyla yönetiliyor. Balıkçılık ve su ürünleri sektörü, sürdürülebilirlik ve çevre korumasını destekleyen kuruluşlarla işbirliği yapıyor. Bunun örneklerinden biri de Norveçli balıkçılar tarafından üstlenilen sürdürülebilirlik girişimleri konusundaki bilgi alışverişinde Norveç Deniz Ürünleri Kurulu (NSC) ve WWF Norveç arasındaki işbirliği. Etkili bir gıda üreticisi konumunda olan Norveç, dünyanın deniz ürünleri ihtiyacını karşılamada kaynakları daha güvenilir hale getirmek için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmaya devam ediyor.