KVKK Reform Yasası'nın İK Yönetim Süreçlerine Etkisini Konuştuk

 

 

KVKK REFORM YASASI’NIN İK YÖNETİM SÜREÇLERİNE ETKİSİNİ KONUŞTUK

 

"KVKK Reformu İş İlişkilerini ve İK Süreçlerini Nasıl Etkileyecek?" webinarımızda, insan kaynakları profesyonellerinin iş süreçlerini önemli şekilde etkileyecek KVKK reformunu konuştuk.
 
PERYÖN Yönetim Kurulu Üyesi & Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı  Ayşegül Gürkale'nin moderatörlüğünü üstlendiği webinarımızda,
PERYÖN Danışma Kurulu Üyesi & Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Özdemir ile
Özdağıstanlı Ekici Avukatlık Ortaklığı Yönetici Ortak Avukat Burak Özdağıstanlı değerli görüş ve tecrübelerini paylaştılar.

 

‘Sağlık verilerinin işlenmesi konusunda rahatlık sağlıyor’

Prof. Dr. Erdem Özdemir, KVKK Reform Yasası’nın sağlık verilerinin işlenmesiyle ilgili önemli değişiklikler getirdiğini belirterek şunları ifade etti: “Bu reform oldukça gerekliydi. İnsan kaynakları süreçlerini genel olarak rahatlatan bir düzenleme olacak. Çünkü genel olarak baktığımızda uygulamada ihtiyaçlara cevap veren, isabetli bir reform.  Özel verilerin işlenmesi açısından imkanlar genişledi. Mesela engelli çalışan verilerinin işlenmesi ciddi bir sorundu. Çünkü engellilik niteliği hassas veri işleme olarak karşımıza çıkıyordu. İstihdam ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekçesiyle artık bu veriler işlenebilir oldu. Yeni 6. madde iş kazası bildirimleri konusunda da rahatlama sağlıyor. Bu bildirimler kişinin sağlığına ilişkin olduğu için sınırlı şekilde işlenebiliyordu, halbuki yöneticiler tarafından işin doğası gereği biliniyor olması lazımdı. Bu reform ile bunun gibi sağlık verilerinin işlenmesinde uygulamalarımızı meşrulaştırmak için gerekli değişiklikler yapılmış oldu. Ancak eskiden olduğu gibi çalışan sağlığına ilişkin teşhisin verisi hekimde kalmaya devam edecek.”

Atılması gereken 3 önemli adım var’

 

Av. Burak Özdağıstanlı ise KVKK Reform Yasası ile ile birlikte özellikle yurtdışı veri aktarımlarında dikkat edilmesi gereken hususların altını çizdi:

“Kişisel verilerin korunması anayasamızda da tanınan temel bir insani hak. Verileri belirli kurallar çerçevesinde ve kişilerin temel hak ve özgürlüklerine saygı göstererek işlemek burada esas.

Geldiğimiz noktada verilerin yurt dışına transferi hiçbirimizin kaçınamayacağı bir gerçek. Kullandığımız pek çok uygulamada veriler yurt dışına gidiyor. Bugüne kadar çalışanlardan açık rıza alarak, zaman zaman sözleşme içerisine açık rıza metni eklenerek verileri yurt dışına göndermek zorunda kalıyordu veri sorumluları. Yeni düzenleme ile birlikte açık rıza, verilerin yurt dışına transferinde geçerli bir uygulama olmaktan çıktı. Tek seferlik bir amaç için açık rıza bir araç olabilir. Bugüne kadar almış olduğumuz tüm açık rızalar 1 Eylül 2024 itibariyle artık geçersiz hale gelecek. Bu değişiklikle birlikte öncelikle İK süreçlerinde veri envanterinin doğru şekilde haritalanması lazım, diğer aksiyonları bunun üzerine bina etmeliyiz. Eğer bugüne kadar doğru şekilde yurtdışına veri transfer etmişsek, standart sözleşmenin imzalanması için hızlıca çalışmalara başlanması gerekiyor. Bu iki adım atıldıktan sonra da beş gün içerisinde bunu kuruma bildirmek lazım. Bu üç adım sonrasında verilerin yurt dışına doğru şekilde transfer edildiği söylenebilir.”



Pluxee Türkiye sponsorluğunda düzenlenen webinarımızı LinkedIn sayfamız ve YouTube kanalımızda bulabilirsiniz.  

YouTube

LinkedIn